-
1 aykırılık
1. تضاد [تَضَادّ]Anlamı: aykırı olma durumu2. مخالفة [مُخالَفَة]Anlamı: aykırı olma durumu3. مضادة [مُضَادَّة]Anlamı: aykırı olma durumu4. معاكسة [مُعَاكَسَة]Anlamı: aykırı olma durumu -
2 تضاد
تَضَادّ1. tenakuzAnlamı: çelişki2. karşıtlıkAnlamı: karşıt olma durumu3. aleyhtarlıkAnlamı: bir ışe, harekete veya düşünceye karşı olma4. antitezAnlamı: karşı sav5. zıddiyetAnlamı: karşıtlık, birbirine zıt olma durumu6. tezatAnlamı: karşıtlık7. kontrastAnlamı: karşıtlık, zıtlık8. aykırılıkAnlamı: aykırı olma durumu -
3 مخالفة
IمُخَالَفَةfaulAnlamı: maçta kural dışı hareketIIمُخالَفَة1. itaatsizlikAnlamı: itaatsiz olma durumu2. bağdaşmazlıkAnlamı: uyuşmazlık, geçimsizlik3. tenakuzAnlamı: çelişki4. muhalefetAnlamı: karşı olma durumu, aykırılık5. çelişkiAnlamı: çelişme, tenakuz6. aykırılıkAnlamı: aykırı olma durumu -
4 معاكسة
مُعَاكَسَة1. karşıtlıkAnlamı: karşıt olma durumu2. aleyhtarlıkAnlamı: bir ışe, harekete veya düşünceye karşı olma3. antitezAnlamı: karşı sav4. tezatAnlamı: karşıtlık5. sarkıntılıkAnlamı: sataşma (daha çok kadınlara)6. aykırılıkAnlamı: aykırı olma durumu7. kontrastAnlamı: karşıtlık, zıtlık -
5 مضادة
مُضَادَّة1. karşıtlıkAnlamı: karşıt olma durumu2. antitezAnlamı: karşı sav3. tezatAnlamı: karşıtlık4. aykırılıkAnlamı: aykırı olma durumu5. kontrastAnlamı: karşıtlık, zıtlık -
6 خلاف
خِلَاف1. uzlaşmazlıkAnlamı: anlaşmaya, uzlaşmaya yanaşmama durumu2. tersAnlamı: bir şeyin aksi3. karşıt4. husumetAnlamı: hasım olma durumu, düşmanlık5. kontrastAnlamı: karşıt, zıt6. terslikAnlamı: ters olma durumu7. tenakuzAnlamı: çelişki8. ayrımAnlamı: benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark9. farkAnlamı: başkalık, ayrım10. eşitsizlikAnlamı: eşit olmama durumu, müsavatsızlık11. marazaAnlamı: anlaşmazlık, çekişme, kavga12. karşı savAnlamı: antitez, zıt13. kontraAnlamı: karşıt, karşı, aksi14. zıddiyetAnlamı: karşıtlık, birbirine zıt olma durumu15. aleyhAnlamı: karşı, karşıt ve zıt16. nifakAnlamı: geçimsizlik, anlaşmazlık17. çelişkiAnlamı: çelişme, tenakuz18. anlaşmazlıkAnlamı: amaç ve düşünce ayrılığı, uyuşmazlık, ihtilâf19. kontrastAnlamı: karşıtlık, zıtlık20. karşıAnlamı: karışıt, zıt, muhalif21. ayrılıkAnlamı: ayrı olma durumu, birinden uzak düşme22. düşmanlıkAnlamı: düşman olma durumu -
7 جور
جَوْر1. katıAnlamı: merhametsiz, zalim2. müstebitAnlamı: zorba, despot3. mütehakkimAnlamı: zorbalık eden4. zalimlikAnlamı: zalim olma durumu5. buyurganlıkAnlamı: despotluk6. zorbalıkAnlamı: zorbaca davranış, müstebitlik7. haksızlıkAnlamı: haksız olma durumu8. haksızAnlamı: hak ve adalete uygun olmayan9. kıyımAnlamı: kıymak işi veya biçimi10. kıymaAnlamı: kıymak işi11. adaletsizlikAnlamı: adalete aykırı davranış12. acımasızlıkAnlamı: merhametsizlik, zulüm13. adaletsiz14. zulümAnlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefa15. zorbaAnlamı: gücüne güvenerek başkalarının hakkını alan, müstebit16. zalimAnlamı: acımasız ve haksız davranan -
8 عتو
عُتُوّ1. kasıntıAnlamı: büyüklenme, gurur2. buyurganlıkAnlamı: despotluk3. diktatörlükAnlamı: diktatör olma durumu4. zalimlikAnlamı: zalim olma durumu5. zorbalıkAnlamı: zorbaca davranış, müstebitlik6. gururAnlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir7. kıymaAnlamı: kıymak işi8. kıyımAnlamı: kıymak işi veya biçimi9. adaletsizlikAnlamı: adalete aykırı davranış10. saldırganlıkAnlamı: saldırgan olma durumu11. zulümAnlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefa12. cakaAnlamı: gösteriş, çalım, kabadayılık -
9 حيف
حَيْف1. zalimlikAnlamı: zalim olma durumu2. zorbalıkAnlamı: zorbaca davranış, müstebitlik3. haksızlıkAnlamı: haksız olma durumu4. kıyımAnlamı: kıymak işi veya biçimi5. adaletsizlikAnlamı: adalete aykırı davranış6. zulümAnlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefa -
10 رجس
Iرَجَس1. kirlilikAnlamı: kirli olma durumu2. kıhAnlamı: (çocuk dilinde) kir, pis3. pislikAnlamı: kirIIرَجِس1. bokluAnlamı: pis2. murdarAnlamı: kirli, pis3. bulaşıkAnlamı: yıkanmamış mutfak eşyası4. pisAnlamı: leke, toz5. pasakAnlamı: kir6. kenefAnlamı: pis, berbat7. çirkefرِجْس1. kıhAnlamı: (çocuk dilinde) kir, pis2. kirlilikAnlamı: kirli olma durumu3. memnuAnlamı: yasaklanmış, yasak4. mahzurluAnlamı: sakıncalı5. gayrimeşruAnlamı: usulsüz, yolsuz, yasaya aykırı6. kirAnlamı: biriken pislik7. pislikAnlamı: kir -
11 ضيم
ضَيْم1. zalimlikAnlamı: zalim olma durumu2. buyurganlıkAnlamı: despotluk3. zorbalıkAnlamı: zorbaca davranış, müstebitlik4. haksızlıkAnlamı: haksız olma durumu5. kıyımAnlamı: kıymak işi veya biçimi6. kıymaAnlamı: kıymak işi7. adaletsizlikAnlamı: adalete aykırı davranış8. zulümAnlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefa -
12 طغيان
طُغْيان1. zalimlikAnlamı: zalim olma durumu2. diktatörlükAnlamı: diktatör olma durumu3. buyurganlıkAnlamı: despotluk4. zorbalıkAnlamı: zorbaca davranış, müstebitlik5. kıyımAnlamı: kıymak işi veya biçimi6. kıymaAnlamı: kıymak işi7. adaletsizlikAnlamı: adalete aykırı davranış8. zulümAnlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefa -
13 مخالف
مُخَالِفٌ1. mukavimAnlamı: dayanıklı, güçlü, dirençli2. mukavemetliAnlamı: dayanıklı3. dirençliAnlamı: direnci olan4. kontrastAnlamı: karşıt, zıt5. mugayirAnlamı: uymaz, aykırı6. meretAnlamı: inatçı7. muhalefetAnlamı: karşı olma durumu, aykırılık8. muhalifAnlamı: karşı olan, aykırı olan9. muarızAnlamı: karşı koymak10. serkeşAnlamı: kafa tutan, baş kaldıran11. zıtAnlamı: karşıt, çelişik12. aykırıAnlamı: mugayir, ters, karşıt, bellenmişe uygun olmayan -
14 ظلام
Iظَلَام1. karanlıkAnlamı: ışık olmama durumu2. zifirAnlamı: karanlık, ışığı olmayan durumu3. loşlukAnlamı: loş olma durumu4. karartıAnlamı: karaltı5. kapkaranlıkAnlamı: çok karanlık6. karaltıAnlamı: hafif karalık, leke7. kapanıkAnlamı: kapanmış8. zulmetAnlamı: karanlıkIIظَلَّام1. katıAnlamı: merhametsiz, zalim2. müstebitAnlamı: zorba, despot3. azılıAnlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan4. adaletsiz5. zalimAnlamı: acımasız ve haksız davranan -
15 اضطهاد
اِضْطِهاد1. buyurganlıkAnlamı: despotluk2. zalimlikAnlamı: zalim olma durumu3. zorbalıkAnlamı: zorbaca davranış, müstebitlik4. kıyımAnlamı: kıymak işi veya biçimi5. kıymaAnlamı: kıymak işi6. adaletsizlikAnlamı: adalete aykırı davranış7. zulümAnlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefa -
16 بغي
Iبَغْي1. buyurganlıkAnlamı: despotluk2. zalimlikAnlamı: zalim olma durumu3. zorbalıkAnlamı: zorbaca davranış, müstebitlik4. kıyımAnlamı: kıymak işi veya biçimi5. kıymaAnlamı: kıymak işi6. adaletsizlikAnlamı: adalete aykırı davranış7. zulümAnlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefaIIبَغِيّ1. kaltakAnlamı: iffetsiz, namussuz kadın2. dost3. kokotAnlamı: aşüfte4. gacoAnlamı: kadın, dost, sevgili, metres5. fahişeAnlamı: orospu (kadın)6. kahpeAnlamı: orospu7. koketAnlamı: yosma8. sürtük9. aşüfteAnlamı: oynak, açık saçık kadın, kokot -
17 جريمة
جَرِيمَة1. dalaletAnlamı: sapınç, sapkınlık2. suçlulukAnlamı: suçlu olma durumu3. günah4. suçAnlamı: yasalara aykırı davranış5. cürümAnlamı: suç, yanlışlık, kusur veya hatadan doğan durum -
18 ظلم
Iظَلَمَ1. kıymakAnlamı: acımayarak büyük bir kötülük etmek, zulmetmek2. saldırmak3. zulmetmekAnlamı: eziyet etmek, işkence etmekIIظُلْم1. buyurganlıkAnlamı: despotluk2. zalimlikAnlamı: zalim olma durumu3. zorbalıkAnlamı: zorbaca davranış, müstebitlik4. kıymaAnlamı: kıymak işi5. kıyımAnlamı: kıymak işi veya biçimi6. adaletsizlikAnlamı: adalete aykırı davranış7. acımasızlıkAnlamı: merhametsizlik, zulüm8. zulümAnlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefa -
19 عادية
عادِيَة1. badire2. zalimlikAnlamı: zalim olma durumu3. faciaAnlamı: çok üzüntü veren, acıklı olay4. zorbalıkAnlamı: zorbaca davranış, müstebitlik5. felâketAnlamı: büyük zarar6. kıymaAnlamı: kıymak işi7. adaletsizlikAnlamı: adalete aykırı davranış8. kazaAnlamı: zararına sebep olan kötü olay9. zulümAnlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefa10. afetAnlamı: doğanın sebep olduğu yıkım11. musibetAnlamı: sıkıntı veren şey12. belâAnlamı: içinden çıkılması güç durum -
20 عسف
Iعَسَفَ1. kıymakAnlamı: acımayarak büyük bir kötülük etmek, zulmetmek2. huysuzlanmakAnlamı: huysuzca davranmak3. saldırmak4. zulmetmekAnlamı: eziyet etmek, işkence etmekIIعَسْف1. buyurganlıkAnlamı: despotluk2. zalimlikAnlamı: zalim olma durumu3. zorbalıkAnlamı: zorbaca davranış, müstebitlik4. kıyımAnlamı: kıymak işi veya biçimi5. kıymaAnlamı: kıymak işi6. adaletsizlikAnlamı: adalete aykırı davranış7. zulümAnlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefa
См. также в других словарях:
adaletsizlik — is., ği Adalete aykırı olma durumu Bu işte adaletsizlik var … Çağatay Osmanlı Sözlük
aykırılık — is., ğı Aykırı olma durumu, mugayeret, muhalefet Birleşik Sözler gerçeğe aykırılık kurala aykırılık anlam aykırılığı … Çağatay Osmanlı Sözlük
gerçeğe aykırılık — is., ğı Gerçeğe uymama, aykırı olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
insanlık — is., ğı 1) İnsan olma durumu 2) İnsanca davranma 3) İnsanların tümü, beşeriyet İnsanlık âlemi. 4) Doğru dürüst insana yakışır durum, adamlık, âdemiyet 5) İnsanı insan yapan, insanın doğasını oluşturan niteliklerin hepsi Bugün her şeye karşın en… … Çağatay Osmanlı Sözlük
basmakalıplık — is., ğı Basmakalıp olma durumu Basmakalıba aykırı düşeni anlatmakla, basmakalıplığın daha iyi vurgulanacağını öğrenirken yıllar geçiyor. T. Uyar … Çağatay Osmanlı Sözlük